ELELE Çocuk Genç ve Yetişkin Psikolojik Danışma Merkezi

Çocuk « Geri

Aile Danışmanlığı: Bazen ailelerin çocuklarıyla ilgili bazı konularda spesifik soruları olur ve kısa bir danışmanlığa ihtiyaçlrı olabilir. Böyle durumlarda bir veya birkaç kısa süreli aile danışmanlığı seansları yapılır.

Normal Gelişim Danışmanlığı: Çoğunlukla hamilelik sırasında anne-baba adaylarına ya da bebeğin ilk aylarında verdiğimiz bir danışmanlıktır. Bu danışmanlık seanslarında. fiziksel ve psikolojik çocuk gelişim evreleri, annelik-babalık becerileri konularında danışmanlık verilir. Uyku, beslenme gibi meselelerin psikolojisi konusu konuşulur. Ayrıca bebeğin gelişimi gelişim testleriyle değerlendirilir.

Oyun Terapisi Nedir?: Oyun terapisi çocuğun olumlu veya olumsuz bütün duygularıyla kabul gördüğü, eleştirilmeyeceğinden emin olduğu, tehditkar olmayan, güvenli bir ortamda uzman bir terapist eşliğinde kendisini ortaya koyabilmesidir. Oyun terapisinde hiçbirşey öğretilmesi hedeflenmez. Çocuk kendisine ayrılan süreyi istediği gibi kullanır ve sadece içinden geldiği gibi oyun oynar. Çocuğun terapi odasında yaptığı şey aslında sorununa yönelik içindeki duygusal çatışmaları netleştirmek doğrultusunda düzenlediği sembolik oyunlardan ibarettir. Terapist ise gerektiğinde oyuna katılarak veya sadece izleyerek, çocuğun hangi oyunu neden oynadığını, tekrarlayan oyun paternlerini anlamaya çalışır. Zamanı geldiğinde ise eleştiriden uzak bir şekilde çocuğun oyununu yorumlar. Bu da çocuğun içindeki duygusal çatışmalarının farkında olmasına yardım eder. Bir süre sonra çocuk bu güvenli ortamda içini boşalttıkça güçlenmeye, psikolojik olarak olgunlaşmaya ve sorunlarını halletmeye hazır hale gelir.

Oyun Terapisi Odası

Dikkat ve Öğrenme alanlarında yapılan çalışmalar şu şekildedir: Dikkat ve odaklanma mekanizmaları beyinde bir orkestra şefi gibi çalışır. Çocuğun zeka kapasitesi ne kadar yüksek olursa olsun “şef” işleri iyi idare edemez ise zihnin diğer öğrenmeyle ilgili mekanizmaları da işlerini yapamaz veya yapmıyormuş gibi görünür. Bu da okulda yetersizliği ve mutsuzluğu getirir.

Özel Öğrenme Güçlüğü ise gelişimsel nörolojik bir problemdir. Basitçe anlatmak gerekirse beynin çalışma sisteminde bir farklılığın bulunmasıdır. Öğrenme güçlüğüne sahip kişiler normal veya normalüstü zihinsel kapasiteye sahip oldukları halde bazı öğrenme alanlarında yaşadığı güçlükler nedeniyle bu tanıyı almaktadırlar.

Durumun erken farkedilmesi tedavi sürecinde önemli rol oynar. Bu konuda çalışan bir uzmanla görüşülüp çocuğun kapsamlı bir şekilde değerledirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirmede amaç hangi öğrenme alanlarında sorun yaşandığının belirlenmesidir. Sonrasında bu alanları geliştirmeye yönelik özel eğitim çalışmalarına başlanır.

Nasıl ki bir sporcu kaslarını güçlendirmek adına her gün egzersiz yapar ve kasların güçlenmesiyle birlikte daha başarılı olabilirse, dikkat ve öğrenme de böyle bir mekanizmadır. Gerekli egzersizler yapıldıkça dikkat, konsantrasyon ve öğrenme sistemi eğitilebilir ve güçlenebilir. Böylece hem okul hem de diğer sosyal ortamlarda başarı yükselebilir.

Bütün bunların yanı sıra zaman zaman şöyle bir durumla karşılaşılabilir: Dikkat veya öğrenme güçlüğü yaşayan bir çocukla yapılan psiko-eğitimsel testler sonucunda öğrenmeyle ilgili bir problem saptanmayabilir. Bu durumda bu problemin duygusal bir iç çatışma dolayısıyla yaşandığı yani çocuğun duygusal bir problem dolayısıyla okul ve öğrenmeye karşı bir motivasyon eksikliği yaşadığı düşünülür. O zaman psikolojik testler yapılır, sonuçlar aileyle paylaşılır ve çocukla psikoterapi çalışmasına başlanır.

Çocuğun öğrenmeyle ilgili yaşadığı problemin kaynağının yapısal mı yoksa duygusal mı olduğu mutlaka bu konuda tecrübeli bir uzman tarafından değerlendirilmelidir. Yanlış tanı ve terapi çocuk ve aileye zaman kaybettirir ve sorunun gün geçtikçe büyümesine ve kemikleşmesine neden olur. Bu konuda ailenin bilinçli davranması çok önemlidir.

Şimdi Çocuk Olmak Vardı...